Brexit; İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkışını ifade eden bir kısaltma; İngiliz ve çıkış kelimelerinden türetilmiş esprili bir kelime. Fakat ifade ettiği o büyük olay aslında o kadar da esprili değil. İngilitere’de 2016 yılının Haziran ayında yapılan referandumda oy verenlerin %52’si Avrupa Birliği’nden çıkmak istedikleri yönünde görüş bildirdiler. Böylece 1973 yılında birliğe katılan İngiltere topluluktan çıkacak olan ilk ülke olarak tarihe geçti.
28 ülkeden oluşan Avrupa Birliği; ekonomik ve politik açıdan bir taraf oluşturuyor ve bu ülkeler kendi arasında hiç vergi ya da ek maliyet olmadan ticaret yapabiliyorlar. Aynı zamanda Avrupa Birliği ülkeleri vatandaşları serbestçe birlik ülkelerinde seyahat edip istediklerinde çalışıp yaşayabiliyorlar. 31 Ocak 2020 itibariyle İngiltere resmi olarak AB’den ayrıldı fakat tüm Dünya hala ticari açıdan bu ayrılığın İngilitere’yi ve kendisini nasıl etkileyeceğini konuşuyor. Yakın zamanda sular da durulacak gibi gözükmüyor; özellikle de e-ihracat cephesinde.
Öncelikle; İngiltere’nin hala Avrupa Ekonomik Alanı ülkeleri arasında kalacak olmasının karşılığında İsviçre, Norveç, İzlanda gibi ülkelere ürün yollarken vergi alınmayacağı sözü verildi. Bu durumda yapılan ihracat ve ithalat için vergi olmasa da ek belgeler istenmesi bekleniyor. Yani bazı ülkeler için maddi anlamda bir şey değişmeyecek olsa da prosedürler aynı kalmayacak.
Brexit’ten sonra kısa vadede İngiltere para birimi olan Pound’un değer kaybetmesi ve bir süre dengelenmemesi bekleniyor. Bu da doğal olarak ihracatın artmasına sebep olacak gibi gözüküyor. İngiliz taşıma firmaları yapılan ihracatın artacak olmasından elbette olumlu etkileneceklerdir. Fakat Pound değerinin artması konusuna bu durumun uzun vadede nasıl etki edeceği büyük bir merak konusu.
İngiltere yaptığı ihracatın %45’ini Avrupa Birliği ülkelerinde gerçekleştiriyordu. Brexit sonrası çoğu ülkenin İngiliz mallarına getireceği gümrük vergileri; Pound düşüşü sebebiyle artacak olan ticareti baltalayabilir. Gümrük süreçlerinin uzaması, daha geç teslimat ve vergiler İngiliz mallarına olan ilgiyi azaltacaktır. Diğer yandan; İngiliz müşteriler de AB ülkelerinden aldıkları ürünler için ek vergiler ödemek zorunda kalacaklar.
Brexit’ten önce İngiltere’deki e-ticaret şirketleri birlik vatandaşlarını kolayca işe alabiliyordu. Artık vize gereklilikleri ve yabancı çalıştırmakla ilgili devlet yaptırımları e-ticaret şirketlerinin kalifiye eleman bulmalarını ve iş vermelerini de zorlaştıracak. Özellikle birden fazla dil bilen eleman ihtiyacı olan şirketler bu durumdan kötü etkilenecek.
İngiltere limanları Avrupa Birliği’nde yeni şirket kuracak şirketler için bir cazibe merkeziydi. Brexit sonrası bu cazibe Almanya ve Hollanda’ya şimdiden kaymış durumda. Eğer İngiliz tüketiciler de odaklarını AB’den farklı ülkelere kaydırırlarsa bu durumdan başta Türkiye olmak üzere Çin ve Uzakdoğu ülkeleri de fayda sağlayacaktır.
Pound’un değer kaybetmesi eninde sonunda İngiltre’nin ithalatında maliyetlerin çok yükselmesine sebep olacak gibi gözüküyor. Bu nedenle yerli tüketici İngiliz şirketlerine daha çok yönelip odağı İngiltere olan global şirketleri zor durumda bırakabilir.
Avrupa Birliği’nin pan-Avrupa sertifikalı dükkan ve pazar yerleri artık İngiltere için geçerli olmayacak. Bundan dolayı hem yerel hem de global müşteriler uzun vadede İngiliz mallarına olan güvenlerini kaybedebilirler.
Elbette tüm bunlar henüz spekülasyon seviyesindeki varsayımlar. Durumun çok yeni olması da kesin bir şey söylemeyi zorlaştırıyor. Zaman geçtikçe vergiler de artabilir ya da azalabilir. Tüm dünya olarak izleyip göreceğiz. Biz ShipEntegra olarak İngiltere kargolarınızı zamanında ve güvenle, en uygun fiyatlarla teslim etmeye devam ediyoruz.
Siz de fikrinizi belirtin